EN SEVDİĞİMİ SEVDİĞİM KADAR
– Yurduma-
Şehirlerarası bir otobüs terminalinde
eksoz dumanlarını tenefüs ederek
unuttum çocukluğumu
ve gençliğimin en güzel çağını
borsa endeksi gibi
bir yükselip, bir düştü hayatımın akışı
lot altı seanslarına bile
tabi tutulmadı hisse senetlerim
ben seni o zamanda sevdim
en sevdigimi sevdiğim kadar.
Geceleri med cezir misali
senin için yazdığım şiirlerle
sabahlıyordum yazhane köşelerinde
tesrifatçı oluyordum ara sıra
fikrim transit peronlarda
daha o zamanlar adım yazıldı
nezarethane kayıtlarına…
Avazı çıktığınca bağıran muavinler
mahmur şöförler
boyacılar, çaycılar, simitçiler
hediyelik eşya satan büfeciler
ve otobüs terminalini
beş yıldızlı otel niyetine kullanan
gece konducularla paylaşıyordum
hayatın acı yanlarını…
Kan nehirlerini
içime bir türlü sindiremedim
coğrafyamın kirli çamurları
yapışsın istiyordum tenime
belediyenin dağıttığı
ekmek için kavga edenler
petrol yüzlü çocuklar
ve susuzluktan çatlayan topraklar kadar
seviyordum seni
en sevdiğimi sevdiğim kadar…
Sonra transfer oldum
şehirler arası otobüs terminallerinden
uluslararası hava yolu limanlarına
ve hafızamın bir türlü kabullenemediği
bilmem kaç sayılı çartır seferlerine
umut yolculuğunun
kimsesiz, yol-iz bilmez
virane sürgünüydüm
düştüğüm kabuslarda
ürkek bir çocuk gibi özlüyordum
ve usul usul sokuluyordum
gecelerin yalnızlığına…
Çocukluğumuzda beynimize
morfin gibi enjekte edilen hayal ütopyalarının
mezarlığı andıran herhangi bir şehrinde
bir kez daha seviyordum seni
anam kadar, babam kadar seviyordum
en sevdiğimi sevdiğim kadar.