ÖYLE BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL
Gri göktabakanın altında
bir dal gibi ayrı düşmüş
yarasına tütün basılmış
kuş uçmaz
kervan geçmez düşlerinden
gökkuşağının bütün renkleri
berelenmiş sırtında
volkan kayalara dönmüş yüreği
çorak, bozkır, yavan…
öyle bildiğin gibi değil
umut işçisinin gözyaşları
irin akar damarlarından
medetsiz her akşamın
medetsiz bir hayatın…
Apansız bir çıban yüreğinde
her dem vurur sancısı
kırk yıla varmış acısı
kırk yüreksiz yıla
bu toprak
zehir zakkum çiçeği…
öyle bildiğin gibi değil
umut işçisinin hasreti
özlem çıkar nefesinden
umutsuz her yarının
umutsuz bir tabiatın.