ANADOLUYUM
Zemheri geldimi
kar indimi yere
kapanır yollarım
pus tutar yüreğim
kaybolur umutlarım
toprak damlar da başlar turlarım
Anadolu’yum ben
unutulmuş uygarlıklar diyarıyım.
Çok medeniyetler yeşerdi bağrımda
çok yiğitler kefen giydi
aç kaldım, susuz kaldım
çorak bırakıldım
Anadolu’yum ben
hem şanlıyım, hem kanlıyım, hem nişanlıyım
Zülfikar gibi savaşçıyım
çiftçiyim, emekçiyim
alın terimin işçisiyim
varoşum, hoşum, sarhoşum ley!
Mevlana gibi kucak açmışım kadim sevdalara
Bedî-üz Zaman gibi kendimden geçmişim
Yunus Emre misali aşka düşmüşüm
Hacı Bektaş-ı Veli dengi sevgiyle yoğrulmuşum
yedi düvelle boğuşmuşum
beynimle, fikrimle çattışmışım…
utanıyorum böyle yoksul yaşamaktan
utanıyorum çıplaklığımdan
bu yavan bozkırlardan
biçare perişanlığımdan
Anadolu’yum ben
deliyim, doluyum
patlamaya hazır bir volkanım ben.
Sırtımdan vurdular
darmadağın ettiler
belki bin yerimden kan akıttılar
tağutlara, deccallere teslim ettiler
bozguna uğrattılar beni.
dil, ırk, mezhep ayrımını toprağıma ektiler
beni bana düşürdüler
Anadoluyum ben
üç şerefsiz merminin eseriyim ben…