ŞİİR VE ŞAİR
Şiir,
altın harflerle yazılan söz incisi
söz söylemenin nakkaşlığı, ressamlığı
kelime işçiliðğidir.
Şiir,
bazen düşmanın göğsünde parçalanan kılıç
yarayı iyileştiren merhem
bazen de sevgiyi arşa dayandýıran ışık
kalpleri coşturan musikidir.
Şiir,
asalak asalak duygular aleminde gezinen
yolunu kaybetmiş insanı
yakasından kavrayarak silkelemek
kendine gelmesini sağlamaktır.
Şiir,
namussuzluk ilmi değil ama
bu ilimle uğraşanların içlerindeki karayı
yağmur gibi yüzlerine tükürmektir.
Söz vardır çirkinliğin
söz vardır güzelliğin üstünü açan
şiirin görevi de mutlak hakikatı aramak
gönülleri doyurmaktır.
Şiir,
kimi zaman hava ve heves rüzgarını önüne katıp
insanı zelilliğe sürükleyen avare bir uğraştır.
Şiir,
damarları cevher dağların diplerinden süzülerek
yürekleri bereketlendiren
arınmış berrak bir sudur.
şair, bu kaynaktan içendir.
Şair,
ince ruhludur
yer gök tabakası arasında
bir gider pir gider
şiirin gizemli kelimeleri arasında
kaybolup gider.
İçindeki dünyanın aynasını
başkalarının yüzüne tutmaya çalışır
ve iç dünyası şiirlere şavkıyıp gider.
Şair,
bazen zehir kusan ejderha
bazen de bal yapan arıdır
önde gidenlere ulaşmak için
arkadan gelenlerin önünde koşandır
kelime mimarıdır.
Şair,
şerefsizlik, namussuzluk, riyakarlık ilmini aşmış
güzel insandır
düşünceleriyle bir vakıftır
yoldur, köprüdür.
Yol olmadan sevgiliye koşulmaz
köprü olmadan
karşı kıyıdaki yere kavuşulmaz.
Söz vardır ruhu okşar
söz vardır kurşundan beter.
Şairin görevi de
güzellikleri çoğaltmak,
çirkinlikleri ortadan kaldırmaktır.
Şairleri şimdiki gün yüzünde tanımak
her zan iyi değildir
ama tanımak lazım gelir.