ANAM
Gül yüzlü anam
gözleri ışıl ışıl
yüreği sevgi dolu anam
taş yüreklim, ak yazmalım
damarımýın kanı, kemiğimin eti anam.
Bilirim beni düşündüğünü
bilirim kalbinin benim için attığını
ve saçlarını benim uğrumda ağarttığını
gece demeden, gündüz demeden
kundakladın, giydirdin, yedirdin, yıkadın
canından bir parçaymış gibi baktın
ve bu yaşa getirdin
hakkını nasıl öderim bilemem
adını gökyüzüne yıldızlarla da yazsam
yine emeğinin karşılığı olamaz…
Melek yüzlü anam
bahar kokulum, ceylan bakışlım
yemeğimin tuzu, dilimin tadı
iftiharım, kederim, sevincim, gözyaşım
dünyanın en nadide şaheseri
inan ki hep yüreğimdesin
hiç çıkmıyorsun gözlerimin önünden…
Ah nur yüzlü anam ah…
dağlar girdi ramıza, iklimler değişti
hasret kemiğe dayndı, bedenim eridi
bilemezsin anam bilemezsin
ne kadar anlatsam da beni anlayamazsın
bu yüzden sorma beni anam
yüreğimin üstündeki bulutları
kalbime yüklenen meçhul duyguları öğrenme…
Ak yazmalı anam
bilirim bahar gelmiş memleketime
yeşillenmiş dağlar, ovalar
çiçekler açmış kırlarda
cıvıl cıvıl ötüşüyor kuşlar
delice akıyor ırmaklar
kızgın güneşler
buram buram yakıyor tenleri
sokaklar, parklar, sahiller tıklım tıklım
haşir neşir olmuş insanlar yaşamla
ve memleketim hergünkü güzelliklerini yine yaşıyor…
Bense çok uzaklarda
kara bulutlar içinde çırpınıyorum
neyleyim Avrupa’nın yaşamını
neyleyim sensiz memleketleri
ben senin gözlerinin önünde olmayı
yemeklerinden yemeyi istiyorum
başımı arşa dayndıran bakışlarını istiyorum
seni istiyorum anam, seni istiyorum…
Bazen taşıyorum kendimden
sığmıyor yüreğim yüreğime
geceler yetmiyor düşüncelerime
çıldırasım geliyor
sonra yığılıp kalıyorum bir kenarda
yetimler gibi…
Hasret ve gurbet beni eritiyor
ben seni istiyorum.