ŞİİR VE ŞAİR
Şiir,
altın harflerle yazılan söz incisi söz söylemenin nakkaşlığı ressamlığı kelime işçiliğidir. Şiir,bazen düşmanın göğsünde parçalanan kılıç yarayı iyileştiren merhem bazen de sevgiyi arşa dayandıran ışık kalpleri coşturan musikidir. Şiir, asalak asalak duygular aleminde gezinen yolunu kaybetmiş insanı yakasından kavrayarak silkelemek kendine gelmesini sağlamaktır.Şiir, namussuzluk ilmi değil ama bu ilimle uğraşanların içlerindeki karayı yağmur gibi yüzlerine tükürmektir...Söz vardır çirkinliğin söz vardır güzelliğin üstünü açan şiirin görevi de mutlak hakikatı aramak gönülleri doyurmaktır. Şiir, kimi zaman hava ve heves rüzgarını önüne katıp insanı zelilliğe sürükleyen avare bir uğraştır. Şiir, damarları cevher dağların diplerinden süzülerek yürekleri bereketlendiren arınmış berrak bir sudur. şair, bu kaynaktan içendir.
Şair,
ince ruhludur yer gök tabakası arasında bir gider pir gider şiirin gizemli kelimeleri arasında kaybolup gider. İçindeki dünyanın aynasını başkalarının yüzüne tutmaya çalışır ve iç dünyası şiirlere şavkıyıp gider. Şair, bazen zehir kusan ejderha
bazen de bal yapan arıdır önde gidenlere ulaşmak için arkadan gelenlerin önünde koşandır kelime mimarıdır.Şair, şerefsizlik, namussuzluk, riyakarlık ilmini aşmış
güzel insandır düşünceleriyle bir vakıftır yoldur, köprüdür. Yol olmadan sevgiliye koşulmaz köprü olmadan karşı kıyıdaki yere kavuşulmaz…Söz vardır ruhu okşar
söz vardır kurşundan beter. Şairin görevi de güzellikleri çoğaltmak, çirkinlikleri ortadan kaldırmaktır. Şairleri şimdiki gün yüzünde tanımak her zan iyi değildir.