15 Temmuz Darbe Girişimine Dair…

15 Temmuz Darbe Girişimine Dair…

Anadolu’nun stratejik önemini bilen, yer altı ve yerüstü zenginliklerini kullanmak isteyen küresel güç odaklarının entrikaları, kaosları, tezgahları hiç eksik olmadı bu topraklardan.

Peygamber-i Zişan’ın fetihle müjdelediği bu kadim topraklar, bütün oyunları, kirli senaryoları, içeriden ve dışarıdan müdahaleleri her seferin de başarıyla atlattı.

Bu kirli ve karanlık senaryolardan birisi de Fetö denen terör örgütüydü…

Kerameti kendinden menkul bir şarlatan, milletin en hassas duygusu olan dini değerleri kullanarak karanlık bir yapılanmaya gitmişti. Bu yapı ülkenin bütün kurumlarını bir örümcek ağı gibi sarmış, en kılcal damarlarına kadar girmişti…

Sınav soruları çalınarak gençlerin geleceği karartılmıştı. Bütün kurumlara liyakatlı insanlar yerine kripto elemanlar yerleştirilmişti. Rant, hırsızlık, yolsuzluk almış başını gitmişti. Adalet tamamen kirletilmişti.

Sağcı-Solcu, Sünni-Alevi, Türk Kürt, Laik-İslamcı gibi kamplaşmalar ve kutuplaşmalar oluşturulmuştu. Canlı bomba eylemleri, hendekler, barikatlar, ekonomik ambargolar, derecelendirme kuruluşlarının not düşürmeleri, dövizde kur dalgalanmaları, Gezi parkı eylemleri, 6-7 Ekim olayları, 17/ 25 aralık girişimleri… Hepsi bu örgüt tarafından organize edilmeye başlanmıştı…

Bütün senaryolarının hiç birinde başarılı olamayan Fetö, 15 Temmuz 2016 gecesi içeride ki ve dışarıda ki tüm terör örgütleriyle beraber topyekün saldırıya geçmişti…

Dış güçler tarafından özel olarak yetiştirilen ve PKK gibi Türkiye’nin başına bela edilen Fetö, dini değerleri kullanarak kendini kamufle etmeyi başarmış,  yıllarca piyon olarak hareket etmiş, yıllarca Türkiye’ye kan kusturmuştu. Maalesef devlet erkanı dahil hiç kimse bu alçak yapının iç yüzünü tam olarak anlayamamıştı.

Son 30-40 yıllık zaman diliminde yapılan bütün kirli ve karanlık işlerin altından bu örgüt çıkıyordu.

Malazgirt Savaşından Haçlı Seferlerine, İstanbul’un Fethinden Çanakkale zaferine ve yedi düvele karşı mücadele verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’na kadar yüzlerce savaşta alnının akıyla zafere ulaşan milletimiz, bu hainlere, ülkeyi bırakacak değildi.

Çünkü bu toprakları 1400 yıl önce işaret eden “en sevgiliye” bu millet ihanet edemezdi. Ayrıca bu millet asla esareti kabul etmemiştir. Tarihler buna şahittir, tarihler tekerrürden ibarettir…

Ve çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden herkes sokaklara çıktı. Kurşunların üstüne üstüne yürüdü, tankların altına yattı, bombalara karşı dik durdu. Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda Maraş, Antep ve Urfa’da dan başlayarak İzmir’de denize dökülen düşman gibi birkaç saat içinde bu kirli ve karanlık yapı yerle yeksan edildi.

Aslında 15 temmuz ülkemiz için bir milat oldu. Türkiye bu haramilerden, haşhaşilerden, pisliklerden temizlendi, silkelendi, üzerinden bir yük attı.

Bir anlam da 2. Kurtuluş savaşı olarak ta okuyabileceğimiz 15 Temmuz darbe girişimi sırasın da 248 vatan evladı şehit edildi. 2196 vatandaşımız gazi oldu. Şehit olan vatan evlatlarını rahmetle anmak, gazilerimizi kahramanlıklarından dolayı alnından öpmek boynumuzun borcudur.

Leave a comment