Alemler Var Alemler İçinde

Alemler Var Alemler İçinde

Geçtiğimiz ay Türkiye Uzay Ajansı Kuruldu ve görevinin de “Milli Uzay Proğramı”nı hazırlayarak hayata geçirilmesini sağlamak olduğu açıklandı. Yıllardır Nasa ve Huble Uzay Teleskopu’nun bilgilerine dayanarak kainat hakkında bilgilere sahip oluyoruz. Anlaşılan o ki gelecekte Türkiye Uzay Ajansı’nın bilgileri ile uzay çalışmaları hakkında bilgi sahibi olacağız. Bu bağlamda gelin hep birlikte kainat hakkında biraz bilgi sahibi olalım…

Bilim Adamları Everende kesin olmamakla beraber “Samanyolu” ve “Andromeda” gibi 2 trilyondan fazla büyük galaksi olduğunu ve cüce galaksi olarak nitelenen küçük boyutlu galaksilerle beraber bu sayının 7-8 trilyon civarında olduğunu tahmin ediyor. Gökbilimciler bu sayıyı verirken sadece gözlemlenebilir evren içerisindeki galaksilerden söz ediyorlar. Buda evren’in yaklaşık yüzde 4’lük bir kısmına denk geliyor. Belkide daha az. Oda bilinmeyen bir denklem!

Yani Bilim Adamlarının hesapladıkları 8 trilyon galaksi ve sayıların ifade edemeyeceği gezegen, yıldız vs. ancak kainatın % 4 ünü oluşturuyor. Kainatın %21 karanlık madde, geri kalan %75 nin karanlık enerji olduğu tahmin ediliyor veya da hiç bilinmiyor.

Bizim dünyamız bu 8 trilyon galaksiden sadece bir tanesi olan Samanyolu Galaksisi içerisinde bulunuyor. Aynı zaman da Samanyolu galaksisinde 18 milyar adet bizim dünya benzeri gezegen ve 400 milyar adet yıldız olduğu hesaplanıyor.

Samanyolu galaksimizin güneşi ve ayı sadece kendisine ait. Başka galaksilerin de kendisine ait güneşi, ayı, yıldızları ve gezegenleri var. Bu tahminlere göre gözlemlenebilen yüzde 4 evrende trilyonlarca güneş ve ay var,  katrilyonlarca gezegen var…

Yaklaşık 2 milyar ışık yılına kadar olan mesafede evrenin haritasını kısmen çıkartılmış. Ancak evrenin gözlemlenebilen kısmının 93 milyar ışık yılı civarında bir genişliğe sahip olduğunu tahmin ediliyor. Bu da kısacası şu demek 93 milyar da 2 milyar hakkında bilgiye sahibiz. Gözlemlenemeyen evrenin ise binlerce kat daha fazla olduğu söyleniyor. Çünkü ortada ölçülemeyecek kadar sonsuz bir boşluk var.

Dünya saatte 1670 km. hızla kendi ekseni etrafında, 108.000 km. hızla güneşin etrafında döner. Güneş sisteminin galaksi merkezi etrafındaki dönüş sürati saatte 720.000 km. iken, Samanyolu galaksisinin uzaydaki hızı saatte 950.000 km.dir. Durmaksızın devam eden hareket öylesine yoğundur ki, Dünya ve Güneş Sistemi her sene bir önceki sene bulunduğu yerden 500 milyon kilometre uzakta bulunur.

Kainatın 13 milyar yaşında dünyanın ise 4 milyar yaşında olduğu ve insanların dünyada yaklaşık 200 bin yıl kadar önce var olduğu tahmin ediliyor. Bilim insanları Dünyanın bir başlangıcı olduğu gibi bir sonunun da olacağını ve bunun yaklaşık 6 milyar yıl sonra gerçekleşeceğini hesaplıyorlar.

Güneş ışıkları dünyaya 8 dakikada ulaşmaktadırlar. Ancak Güneş merkezin de nükleer reaksiyonlarla oluşan güneş ışıkları o kadar yüksek bir yoğunluğa sahip ve o kadar külfetli ve zikzaklı bir yol izlemek zorunda kalıyorlar ki dünya ya ulaşması 30 bin yıl alıyor…

Dünyanın % 70 i sularla kaplı. Bu sularadan ancak %5 i keşf edilmiş durumda yüzde 65 i keşfedilmemiş. Ayrıca % 30 luk kara parçasında keşf edilmeyi bekleyen nice yerler var.

Bilim adamları İnsan Vücudunda her gün yeni keşifler yapıyor, yeni genler buluyor ve

halen keşfedilmemiş genler olduğunu söylüyor. Tahminlere göre normal bir insanın bedeninde 100 trilyon hücre bulunuyor. Aynı zaman da 97 bin kilometrelik damar ağı var. Bu 97 bin kilometre damar ağının bir santimetresi tıkansa bütün organların ölümü gerçekleşiyor… İnsan bedeni kainat gibi halen keşf edilmeyi bekliyor.

Henüz İnsan vücuduna ve yaşadığı dünyanın sırrına vakıf olamayan insanoğlunun, kainatın sırrına vakıf olabilmesi ve önemli keşiflere imza atabilmesi milyarlarca yılı bulacağa benziyor. Türkiye Uzay Ajansının kurulması da bu milyarlarca yıl içinde ki önemli keşiflerde söz sahibi olacağı anlamını taşıyor.

Leave a comment