AVM’lerde Ticari Kölelik Düzeni
Bilindiği üzere kölelik düzeni yeryüzünde ilk kez Peygamber-i Zişan dönemin de kaldırılmıştı. İlk şanslı köle de Bilal-i Habeşi olmuştu. Avrupa ve Amerika da var olan kölelik düzeni de kalkalı yüz yıllar oldu.
Ancak ülkemiz de şeytanın bile aklına gelmeyecek bir hinliğe imza atılarak, üstelik hukuki kılıf giydirilerek ticari bir kölelik düzeni geri getirildi…
Fetö’nün hakim olduğu yıllarda para baronları sıcak parayı Türkiye’ye getireceğiz, AVM’ler (Alış Veriş Merkezleri) kurup yatırım yapacağız, istihdam sağlayacağız, ülke ekonomisine katkı sunacağız söylemleriyle kendi lehlerine bazı yasalar çıkarılmasını sağladılar… Fetö dış güçlerin maşasıydı. Parayı severdi. Para için vatanını, milletini, dinini satan alçak bir oluşumdu. Adalet mekanizması üzerinden finas kaynaklarını kontrol ediyordu.
Sıcak para çekiyoruz algısı yaratılarak bir yasal boşluk oluşturuldu ve para baronları hukuken koruma altına alındı. Hatta o dönemler de açılan bazı mahkeme kararlarını da Yargıtay da bu para baronlarının lehlerine çevirerek bundan sonra açılacak davalara da emsal teşkil ettirdiler ve bu şekilde adalet mekanizmasını bilinçli bir şekilde katlettiler.
Meclis desteğiyle çıkarılan kanun ve yönetmelikler üzerinden modern bir mafya oluşturuldu ve kölelik düzeni hayata geçirildi…
AVM’ler Yazın serin, kışın sıcak ve vatandaş istediği her şeyi bir arada bulacak diyerek çok masum görünselerde, hiçbir şey üretmeden, sadece tüketim çılgınlığının hortlaması ve yabancı markaların ülkemizi istila etmesi için bir araçtır.
Türkiye de açılmaya başladıkları günden beridir 2 milyonu aşkın yerli firma ve küçük esnaf iflas etmiş, kepenk katmak zorun da kalmıştır…
AVM’lerin kalabalık olmasına aldanarak astronmik rakamlarla bir dükkan kiraladığınız da önünüze konan sözleşmeler şeytani bir şekilde hazırlanıyor. İmzaladığınız anda da kölelik sözleşmesini imzalamış oluyorsunuz.
Birkaç ay sonra sürekli zarar etmeye başladığınızda işin gerçek yüzünü anlıyorsunuz ve dükkanı boşaltmak istiyorsunuz hop diyorlar 12 aylık kira cezai şartı var, bitmedi sözleşme süresince boş kalacak dükkanın kiralarını sizden istiyorlar. O da bitmedi bilmem ne parası bilmem ne parası diye önünüze bir sürü cezai şart koyuyorlar.
Hiçbir şeyleri şeffaf değil. Astronomik kiraların yanı sıra ortak alan, ilan reklam, genel gider vb. adlarla kira dışında fahiş rakamlar istiyorlar. Hesap vermiyorlar, kimseyi takmıyorlar, sırtını kanunlara dayayarak her şeyleri karanlık bir imparatorluk kurmuşlar.
Vatandaş adalete güveniyor yargıya başvuruyor. Birde ne görsün! “Sen basiretli bir tacirsin basiretli bir tacir olacakları önceden tahmin etmelidir” diye bir garabet çıkıyor insanın önüne. Sözleşmeyi imzalamasaydın imzaladıysan zarar etmeye devam edeceksin veya bu mafyaların sözleşmelerinde yazılı şartları yerine getireceksin…
Daha düne kadar hepsinde döviz bazlı kira vardı. Kiracıların feryatları arşa kadar ulaşınca TL ile kiraya dönülmesi yasalaştırıldı. Ancak bu yasalaştırmada maalesef adalet yanıltılmış olmalı ki kiracılara bir gol daha atıldı.
Örneğin Euro 2006 –2016 yılları arasın da tam on yıl boyunca 1,50 ile 3 TL arasında seyir etmişti. Ancak hain Fetö’nün darbe girişimi sonrasında başlatılan ekonomik saldırıda hızlı bir yükselişe geçmiş ve bir yıl içerisinde 7,70 civarlarına çıkmıştı. Şu anda 7,90 civarın da.
TL ile kiraya dönüldüğünde 2 Ocak 2018 tarihli Euro kuru 4,72 esas alınıp aylık tefe tüfe oranında artırılarak hesaplandı ve Euro kuru 5,60 TL den vatandaşa kakalandı. Yani kiracıya herhangi bir getiri sağlanmadı.
Bura da adil olarak yapılması gereken şey döviz kurlarının 17/25 Aralık veya 15 Temmuz öncesi değerlerinin baz alınmasıydı. Bu yapılmadığı için birçok işletme kepenk kapatmak zorunda kaldı veya battı.
Covid-19 Salgını dolayısı ile AVM’lerin kapanması en çok küçük esnafa yaradı. Mahalle bakkalları bile nasiplendi. Ancak haziran itibarı ile tekrar açıldılar. Kapalı kaldıkları dönemlerin kirasını istiyenler var. Siftah bile yapmayan esnaftan tam kira isteyenler var. AVM’lerin boş olup olmaması onları ilgilendirmiyor… Tamamen devlet için de devlet kurmuşlar ve esnafı köle olarak görüyorlar.
Birilerinin çıkıp bunlara dur demesi gerekir. Aksi takdirde önümüzdeki dönem de birçok yerli firma ve bir çok esnaf iflasın edecek. İvedilikle Fetö döneminde çıkarılan yasaların iyileştirilmesi, bir kararname veya torba yasayla düzeltilmesi elzemdir. Aksi takdir de Para baronlarının mafyavari tutumları ile oluşan ve yasal olarak güvence altına alınmış modern kölelik sisteminin devam ettiği bir ülke olarak tarihe geçeceğiz.